Tarih: 29 Mayıs 2025 Perşembe 17:20

Açılış törenine Mersin Valisi Atilla Toros, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürü Tarık Sönmez, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Kamu-Özel Sektör İşbirliği Dairesi Başkanı Ali Kamil Özmen, Singapur Büyükelçisi Kok Le Peng, MIP Yönetim Kurulu Başkanı Vincent Ng, Genel Müdür Ajay Kumar Singh ve Yönetim Kurulu Üyesi Flemming Dalgaard başta olmak üzere, çok sayıda davetli katıldı.
‘STRATEJİK BİR DÖNÜŞÜM’
Açılışta ilk olarak söz alan MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh, önemli bir hat teşkil eden Mersin’de endüstriyi desteklemek ve Türkiye’yi daha rekabetçi şekilde küresel piyasalara bağlamak için EMH2 sadece bir genişleme projesi değil, stratejik bir dönüşüm olduğunu söyldei. Genel Müdür Singi, East Med Hub 2 (EMH2) Projesi’nin stratejik geleceğe dönük bir adım olduğuna dikkat çekerek, “Bütün bu teknolojik gelişmelerle birlikte kapasitemizi yükselttik. 2 mega gemiye eş zamanlı hizmet sunabiliyoruz. Sadece bölgede birkaç limanın sunduğu imkânı sunuyoruz. Bu da müşterilerimiz, sektör ortaklarımız ve Türk ekonomisi için daha hızlı bağlantı, daha büyük verimlilik ve çok büyük güvenilirlik anlamına geliyor.  Bizler rıhtımı sadece ölçek olarak değil, bir amaç olarak da büyüttük. Bunu doğrudan ve dolaylı istihdam yaratarak, düşük emisyon katkıları sağlayarak ve güneş enerji sistemlerine yatırım yaparak gerçekleştirdik. Çünkü sürdürülebilirlik sadece bir seçenek değil, zorunluluktur. Dijitalleşme, akıllı analitikler, gerçek zamanlı karar verme süreçleri ve artırılmış güvenlikle her metrekareyi optimize ettik. Bu sadece bir başlangıç. İkinci aşama bölgedeki standartları yeniden belirleyecek. Bizler Mersin’i dayanıklılık, inovasyon ve fırsatların merkezi haline getiriyoruz. Limanı, nesiller boyu hizmet edecek yer haline getiriyoruz” dedi.
‘TOPLAM 450 MİLYON DOLARI AŞAN BİR YATIRIM’
Daha sonra söz alan MIP Yönetim Kurulu Başkanı Vincent Ng, EMH2’nin, MIP’nin geleceğini yeniden tanımlayan ve Türkiye’yi kıtalararasında köprü kuran stratejik bir lojistik merkezi olarak pekiştiren dönüştürücü proje olduğunu kaydederek, “Mersin yüzyıllardır ticaret ve kültürlerin kesişim noktası olmuş ve limanımız, ticaretin en eski yıllarından bu yana Türkiye’yi dünyaya bağlamıştır. Bugün gurur verici mirasta yeni bir sayfa açıyor, Mersin’i bölgesel bir güç merkezine dönüştürüyoruz. Toplam 450 milyon doları aşan bir yatırımla limanın yıllık kapasitesini 1 milyon TEU artırıyoruz. Bu da kapasitede yüzde 30’luk etkileyici bir büyümeyi temsil ediyor. Ancak bu proje sadece rakamlardan ibaret değildir. Gelecek nesiller için kalıcı bir değer oluşturma projesidir. İthalatçı ve ihracatçıların küresel pazarlara erişimini sağlayan Mersin’in ekonomik büyümedeki rolünü güçlendiriyoruz. Limanların sadece yük elleçleme yerleri olmadığına inanıyoruz. Aynı zamanda büyüme, dayanıklılık ve ekonomik kalkınma için katalizörler olduğunu düşünüyoruz. Limanlar yerelde yetenekleri güçlendiren ve geçim kaynaklarını destekleyen platformlardır. EMH2’yi tasarlama ve geliştirme şeklimizin temelinde bu inançlar yatmaktadır. Bu terminali daha akıllı, çevreci ve geleceğe hazır olarak tasarladık. İleri otomasyon ve dijital teknolojileri entegre ederek, sürdürülebilir ekipman ve enerji uygulamalarını benimseyip, geleceğin zorluklarına karşı operasyonel zekayla müşterilerimizin, ortaklarımızın ve Mersin’in iddialı planlarını destekleyeceğiz.Yerel ekonomik büyümeyi sağlayarak gelecek nesilleri güçlendirecek, yeni ve yüksek nitelikli iş imkânlarının yaratılmasına olanak sağlayacağız” şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmetler Genel Müdürü Tarık Sönmez de yaptığı konuşmada, Türkiye’nin; Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’nun kesişim noktasında yer alması nedeni ile, coğrafi konumu itibarıyla doğal bir lojistik üs konumunda olması sebebiyle Türkiye’de taşımacılığın tüm modlarında önemli altyapı yatırımları hayata geçirildiğini söyledi. Genel Müdür Sönmez, Mersin Uluslararası Limanı, gelişmiş altyapısı ve yüksek operasyonel kapasitesiyle Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir rol üstlendiğine işaret ederek, “Akdeniz’in en stratejik ticaret kapılarından biri olan bu liman, hem Orta Doğu’ya hem Avrupa’ya ve dünyaya açılan bir lojistik merkezdir. Yüksek elleçleme kapasitesi, modern terminal ekipmanları, demiryolu bağlantısı ve etkin gümrük işlemleri sayesinde ihracatçılarımıza büyük avantaj sağlamaktadır. Mersin Limanı, yalnızca Türkiye’nin değil; bölge ülkelerinin de transit yük trafiğinde kritik bir noktada bulunmakta, ülkemizin küresel ticaretteki rekabet gücünü artırmaktadır. İhracat ve ithalat rakamlarına baktığımızda, yaklaşık 600 milyar dolarlık bir hacimden söz ediyoruz. Bunun büyük bir bölümü denizyoluyla gerçekleşmektedir. Bunun yanında hizmet ticareti de dış ticaretimizin önemli bir parçasıdır. 115 milyar dolar hizmet ihracatı ve yaklaşık 53 milyar dolar hizmet ithalatıyla, toplam dış ticaret hacmimiz 770 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır. Lojistik sektörü de bu rakamların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Sadece lojistik hizmet ihracatımız yaklaşık 40 milyar doları bulmaktadır. Dolayısıyla, mal ihracatı yapan firmalarımızın ürünlerini zamanında ve uygun maliyetle dünya pazarlarına ulaştırmaları, rekabetçilik açısından büyük önem taşımaktadır. Liman kapasitesine yapılacak 1 milyon TEU ilave ile iki mega geminin aynı anda yanaşıp yük indirme ve bindirme yapabileceği bir yapıya kavuşacağız. Bu gelişme, zaman ve maliyet kaybını azaltarak ihracatçılarımızın rekabetçiliğini artıracaktır. Ulaştırma ve lojistik alanlarında atılan adımlar, kamu-özel sektör iş birliğinin güçlü bir tezahürüdür. Bu yatırımların daha da genişlemesinden büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Bakanlık olarak, ihracatçılarımızın mallarını zamanında ve uygun maliyetlerle yurt dışına ulaştırabilmesi, ithalatın da tüketicilerimize daha düşük maliyetle yansıtılabilmesi için bu yatırımı çok kıymetli buluyorum” diye konuştu.
'MERSİN STRATEJİK KİR KONUMDA'
Son olarak kürsüye gelen Mersin Valisi Atilla Toros da, Mersin’in; uluslararası deniz taşımacılığı ve deniz yoluyla taşınan yüklerin kara, demir ve hava yoluyla geniş bir hinterlanda ulaştırılabildiği stratejik bir konumda olduğunu kaydederek, “Bu nedenle Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa, Rusya ve Asya arasındaki ticaretin önemli kavşak noktalarından biridir. Aynı zamanda İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin de dünyaya açılan en güçlü kapısıdır. Mersin Limanı, 19. yüzyılda Çukurova’daki tarımsal ürünlerin batı pazarlarına taşınmasıyla temelleri atılmış; 1927 yılında profesyonel anlamda faaliyete başlamış, 2007 yılında ise 36 yıllığına özel sektöre devredilmiştir. Bu süreçte hem liman hem de şehir gelişmiş, adeta kaderleri bütünleşmiştir. Bugün Mersin Limanı, dünyanın en büyük 100 limanı arasında 91. sırada yer alarak gurur verici bir noktaya ulaşmıştır. Konteyner kapasitesinin 2,6 milyondan 3,6 milyon TEU’ya çıkacak olması, limanımızı çok daha güçlü hale getirecektir. Doğu Akdeniz’in en stratejik lojistik merkezlerinden biri olma yolunda iddiasını daha da pekiştirmektedir. Türkiye ihracatının konteyner bazında beşte biri, konvansiyonel yüklerin ise %7’si bu limandan gerçekleşmektedir. Liman sahası, tüm hizmetlerin aynı alanda verilebildiği 124 hektarlık bir alana sahiptir. Bu yatırımla birlikte doğrudan 500, dolaylı olarak ise 5.000 kişiye istihdam sağlanacaktır. Bu yatırım sadece limana değil, Mersin’in dört bir yanındaki üretim ve ticaret bölgelerine de hız kazandıracaktır. Çiftçimizden sanayicimize kadar tüm üretim zinciri bu limandan dünyaya açılmaktadır. Projenin finansmanını üstlenen Mersin Uluslararası Liman İşletmesi’ne, emeği geçen tüm paydaşlara gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca, şehrimizde uzun süredir dile getirilen liman tarifelerine ilişkin taleplerin de Sayın Yönetim Kurulu Başkanı’nın huzurunda bir kez daha altını çizmek isterim” dedi.
Konuşmaların ardından rıhtıma yanaşan CMA CGM firmasına ait ilk konteyner gemisinin kaptanına plaket takdim edildi. Törenin son bölümünde protokol üyeleri butonlara basarak, EMH2 projesinin birinci fazını resmen hizmete açmış oldu.