|
TÜİK, 2024 yılı Bölgesel Satın Alma Gücü Paritesi (BSGP) araştırmasının sonuçlarını açıklanırken, Akdeniz’in önemli liman kenti Mersin’i içeren TR62 (Adana-Mersin) bölgesinin özellikle bazı alanlarda öne çıkan bir performans sergilediğini gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Bölgesel Satın Alma Gücü Paritesi (BSGP) araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre, kişi başına göreli satın alma gücü endeksinde (Türkiye ortalaması=100) en yüksek değere sahip bölge 137,6 ile TR51 Ankara oldu. Ancak detaylı analiz, Akdeniz'in önemli liman kenti Mersin'i içeren TR62 (Adana-Mersin) bölgesinin özellikle bazı alanlarda öne çıkan bir performans sergilediğini gösteriyor.
MERSİN'İN İÇİNDE BULUNDUĞU TR62 BÖLGESİNİN FOTOĞRAFI
TÜİK verileri, bölgesel karşılaştırmalarda İBBS (İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması) 1. Düzey'de 12 bölge, 2. Düzey'de ise 26 bölge tanımlıyor. Mersin, Adana ile birlikte TR62 (Adana-Mersin) bölgesini oluşturuyor.
TR62 bölgesinin kişi başına göreli satın alma gücü endeksi 83,5 olarak hesaplandı. Bu değer, Türkiye ortalamasının (100) altında kalsa da, özellikle bölgenin istihdam yapısı ve ekonomik dinamikleriyle şekillenen bir tablo ortaya koyuyor. Bölge, toplam GSYH içindeki payını ifade eden "bölgesel gayrisafi yurtiçi hasıla endeksinde ise 103,7 puan alarak Türkiye ortalamasını geçti. Bu, Adana-Mersin bölgesinin ülke ekonomisine katma değer katkısının nüfus payından daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
MERSİN'İN EKONOMİK LOKOMOTİFİ: İSTİHDAM VE LİMAN
Mersin, bu tabloda özellikle iki kritik unsurla öne çıkıyor:
1. İstihdam Odağı: TR62 bölgesi, "kişi başına düşen istihdam endeksi"nde 105,5 puanla Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor. Mersin, hem tarım ve sanayi hem de özellikle lojistik ve ticaret sektörlerindeki canlılığı ile bölgedeki istihdamın önemli bir merkezi. Serbest bölgesi, derin deniz limanı ve gelişen organize sanayi bölgeleri bu durumun temel itici güçleri.
2. Lojistik ve Ticaret Üssü: Türkiye'nin en büyük limanlarından birine ev sahipliği yapan Mersin, sadece bölgesel değil, uluslararası ticaretin de önemli bir aktarma noktası. Bu durum, doğrudan ve dolaylı olarak kentteki satın alma gücünü besleyen bir etki yaratıyor.
FIRSATLAR VE ZORLUKLAR İÇ İÇE
Veriler, Mersin'in sunduğu fırsatların yanı sıra bazı zorlukları da işaret ediyor: F
ırsatlar: Güçlü istihdam yapısı, stratejik limanı, tarım ve sanayi potansiyeli ile Mersin, satın alma gücünü daha da artıracak yatırımlar için cazip bir altyapı sunuyor. Özellikle yüksek katma değerli üretim ve lojistik yatırımlarının büyümesi, bölge endekslerini daha da yukarı taşıyabilir.
Zorluklar: Kişi başına satın alma gücü endeksinin henüz Türkiye ortalamasını yakalayamaması, gelir dağılımı ve yaşam maliyetleri gibi alanlarda odaklanılması gereken politikalara işaret ediyor. Nüfus artışı ve göç dinamikleri de bu dengenin sağlanmasında önemli bir parametre.
"MERSİN, POTANSİYELİNİ ÜRETİME DÖNÜŞTÜRME YOLUNDA"
Ekonomi uzmanları, Mersin'in mevcut durumunu değerlendirirken, kentin sahip olduğu yapısal avantajları vurguluyor: "Mersin, Türkiye'nin en önemli lojistik kapılarından biri. Bu, doğal bir ekonomik hareketlilik ve istihdam demek. Ancak asıl sıçrama, bu geçiş koridorundan, yüksek teknoloji ve marka değeri olan ürünlerin üretildiği ve ihraç edildiği bir üsse dönüşmekle gelecek. Liman, sadece transit yükün değil, Mersin'in ve bölgenin katma değerli ürünlerinin de dünyaya açıldığı bir kapı haline gelmeli. Bu dönüşüm, kişi başına düşen satın alma gücü endeksinde de kalıcı bir yükselişi beraberinde getirecektir."
TÜİK'in 2024 Bölgesel Satın Alma Gücü Paritesi verileri, Mersin'in içinde bulunduğu TR62 bölgesini, istihdam gücü ve ekonomik büyüklüğüyle öne çıkan, ancak kişi başına refahın ortalamaya çıkartılması gereken bir bölge olarak işaret ediyor. Mersin, sahip olduğu dev liman, gelişen sanayi altyapısı ve tarım potansiyeli ile bu hedefe ulaşmak için gerekli dinamiklere sahip görünüyor. Kentin geleceği, bu potansiyelin ne ölçüde verimli yatırımlara ve sürdürülebilir kalkınma politikalarına dönüştürüleceğine bağlı olacak.
|