Siyaset öyle değişken ve dudak uçuklatır cinsten ki; meydanlarda saymadıklarını bırakmayanlar mesir macunları, ballarla karşılıyorlar birbirlerini.
Türkiye’de uzun zamandır görülmeyen “Yumuşama” görüldü…
Beraberinde de birçok tarafı yavaş yavaş söndürdü.
Söndürdü diyorum çünkü ana muhalefet cephesi içerisindeki bazıları da bu durumdan rahatsız iktidar kanadındakiler de.
Dünya siyasetinde yumuşama girişimi, 1912 yılında Fransa ve Almanya’nın dönemin karışıklıklarını azaltmak için uygulamaya çalıştığı ancak hezimetle sonuçlanan başarısızlık olarak tarihe geçmiş…
Soğuk savaş döneminde defalarca denense de istenilene ulaştıramamış…
Şimdilerde bizim ülkemizdeki politikacılar; genel merkezlerinde kabuller gerçekleştirip, geçmişe sünger çekme niyetindeler.
Özgür Özel, zamanında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en keskin dille eleştirdiği için genel başkan değilken bile o koltuğa yakıştırılmıştı.
Açıyordu ağzını “SARAY”, kapıyordu “YANDAŞ” …
Kılıçdaroğlu’lu bir CHP; Erdoğan ile en son 8 yıl önce görüşmüş, hiçbir resmi törende tokalaşma dahi olmamış ve hep yok hükmünde sayılmıştı…
Yeni CHP ise ilk görüşmeyi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gerçekleştirdi.
Ziyaretin yankıları uzun zaman daha tartışılacak çünkü masadaki gündem maddelerinin ne olduğu hakkında şeffaf bir bilgi yok.
15 Temmuz hain darbe girişimi…
Gezi Parkı olayları…
28 Şubat mahkumları…
Basına sızanlar…
Peki ya sızmayanlar ne olmalıydı?
Terörle mücadelede yeni Cumhuriyet Halk Partisi nasıl bir tutum izleyecek?
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kürdistan naraları atanlarla sık görüşmeler azalacak mı?
Sığınmacı meselesinde eski genel başkanlarının “2 yıl içerisinde sığınmacıları geri göndereceğiz” iddiasını ve bununla ilgili tüm partililerinin hazırlamış olduğu göçmen politikasını Erdoğan’a sundu mu?
CHP’ye geçen belediyelerde binlerce işçilerin işten çıkarılmasını engellemek için somut adımlar atılabileceği yönünde bir öneri geldi mi?
Ve daha sayılabilecek pek çok soru…
Yerel seçimlerde de iş birliği yaptığı DEM’e henüz ziyaret gerçekleştirmeyen Özel, gerek mi duymadı? Yoksa “Nasıl olsa o iş tamam” rahatlığında mı?
Büyükşehirleri kazanmasında büyük rol oynayan DEM, Erdoğan’a “Barış Süreci tekrar başlasın” talebinde bulunması için Özel’in kulağına fısıldamış mıdır sizce?
Benimki sadece bir merak…
Yumuşama dediklerinin ardı, binlerce yanıtlanması gereken soru barındırıyor.
Tüm siyasi partiler ülke ekonomisinin düzeltilebilmesi adına kenetlenmeliyken, mesir macunu da sizin olsun bal da!
Gerilim siyaseti elbette ki ülkelere hiçbir şey kazandırmaz ancak vatandaş artık dürüstlük istiyor.
Tabir yerindeyse elini sallaya sallaya haykırdığın, dibine kadar eleştirdiğin hatta “Kral Çıplak” iması bile yaptığın insanlara bahar hazanı yaşatmak düşündürücü…
Erken seçime bu kadar yakınlaşan bir parti konumuna gelmişken 360 derece dönüp, kapıları kapatmak samimi değil…
İşte bundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi her ne kadar belli etmese de fokur fokur kaynıyor…
Yakaladığı ivmeyi erken seçim baskısına kilit vurarak 2028’e kadar bi hayli düşürebilir.
Sonra elinde koz gibi gördüğü İmamoğlu da Yavaş da açamaz o kilidi.
Vatandaşın aklı ile dalga geçmeyi ne zaman bırakacak bu siyasetçiler bilinmez ancak; sandıkta anahtar rolü gören iradeyi küçük görmek gafleti, alır götürür tüm emeği…
Yumuşarken kaybedilenler geri getirilmez bu da bilinmeli…