Seçil Erzan rezaleti, Dilan Polat başta olmak üzere kısa sürede illegal yollardan zengin olanlar furyası, sağını solunu göstere göstere para kazananlar...
Ayıp!
Utanılası!
Değerlerimizi kaybettiğimizi işte bu saydıklarımdan anlayabilirsiniz.
Haram korkusu çoktan terk etmiş gitmiş, herkes çok para kazanmak için her yolu deniyor...
Helalinden kazançla yüzlerce şube açmak günümüz Türkiyesinde bi hayli zor...
Acımadan dolandırıp paraları çatır çatır harcıyorlar taa ki patlayana kadar. Patlayıp, suçları ortaya çıkınca da 'Kendi mağduriyetimi gidermek için yaptım.' bahanesine sığınıyorlar.
Saadet zinciri oldu el kelepçesi!
Öyle miktar paralardan bahsediliyor ki telaffuzu çoğumuz için oldukça zor.
Asalak tiplerin bu işlere karışması ve ülke ekonomisini de yavaşlatmaya çalışması da tartışmaya açık. Biri çıkıyor o iğrenç diksiyonu ile güzelim Türkçeyi baltalıya baltalıya şarkı söyler 'Kocam da kocam', diğeri kocasının yanında TikTok'ta yayın açıp bedenini sergiler!
Ne günlere kaldık Yarab!
Bu tipleri gören yeni nesilden çok şey beklemek istesek de; karşılarındaki hatta evlerindeki rol modelleri böyle.
Bir de televizyon kanallarında yayınlanan gündüz ya da öğle kuşağındaki sır çözer format programlar. 17-18 yaşındaki gencecik insanların daha bu yaştan hayatlarını mahvetmeleri, o yaşta yalanı özümsemeleri toplumun geleceği için çok tehlikeli... 10 dakikada on yalan söyleyenleri var hem de ikna ede ede...
Yeni neslin ortalamasını o programlarda görürsünüz zaten. Anne ve babanın bilinçli ebeveynler olması kazanılan bir gelecek, olmaması ise kaybedilen bir emek ve umuttur...
Herkes fenomen olma derdinde...
Insan olayım diyen yok!
Yaşımın adabını, ağırlığını taşıyayım diyen yok...
İlgi çekme derdine kimin eli kimin cebinde belli değil...
Kara para aklayanların yanlarına kar kalmaması büyük bir başarı ülkemiz adına.
Sefa süren (sözde) fenomenlerin hakettiği cefayı yaşaması gerekli...
İnsanları şatafata özendirip yok öyle suça sürüklemek!