image Ahmet Kemal Tekin
Uyku/suzluk

Yazı Tarihi : 21.11.2025
 E-Mail :

 

Gittikçe daha çok anlıyorum tek başına kalmanın değerini derler ya yarım filozoflar, internet ünlüleri, işte gittikçe kendine dönen kimsenin kalmamasına işarettir belli ki bu yalnızlık. Tanrılarla kavgalı olanlar uyuyamaz der eskil bir Yunan söylencesinde. Tanrılarla görüşmek ve onlarla birlikte olmak için uyumak, amiyane tabiriyle deliksiz uyumak koşul değil midir?

Şaman esriklik, uyku haliyle görüşür egemen olanla, ona ulaşması için bu Dünya’dan kurtulması gerektir, yapmaklığı gereken ne varsa ancak bu şekilde başarılı olabilir. Esir kalmaksa uykusuzluğun en korkunç halidir belli ki. Şair gözlerinin hapsindeyim derken şüphesiz inançtan sesleniyordu, kendine karşı çıkan şey, neyse artık onun yüzünden erinci bulamamış ve ebedi huzurdan kovulmuştu. Şiirin inançla başladığına şüphe yok, şiirin derinlerden, bilinç halinin ötesinden düş ile gerçek arasında bir yerden geldiğinden bahseder Romantikler, buna karşı çıkan da olmuştur, şiirin bir bilinç hali olduğunu, hatta uyanma halini teşvik ettiğini söyleyenlerde azınlık değildir. Fakat burada benim bahsettiğim, uyku, uyanma hali başka bir tanımla geçerli.

Kovgun, kaçkın olma halini tek başına kelime olarak varsayarsak uyanış ve uyku halini daha net kavrayabilirim. Birilerinin sürekli uyuttuğunu argo tabirle açıklayan birine bunları anlatmam söz konusu olmayacaktır elbette. Sonunda anlayacağım kaçgın, kovgun olanın uyku haline dönmesi ile uykusuzluk arasındaki seyri bizi biraz da deliye ulaştırır, deli belli ki uyku ile uykusuzluğu birbirine karıştıran.

Bu doğrultuda devam ettiğim sürece pek de huzuru bozulmayan biriyim, nadiren uykusuzluk çekerim, kendime ait kurallarıma uyarım, ya herkes gibi uyamadığım, karanlık, alacakaranlık bir alanda seyrediyorsam bu beni hangi biçeme getirir. Önemli olan varsıl bir alanda mıyım demek en iş çözücü durum olacaktır. Herhangi bir üslubun içinden bakmak uykusuzluğu arttırır şüphesiz, bu demek mitolojideki Tanrılarla kavgalı olmak halidir, yasa koyucuların yasalarından kaçkın hale bürünmektir belli ki. İşin elbette bu yanından başka halleriyle de ulaşmak gayet izlek oluşturacak, değil mi ki yeni bir izlek oluşturan da uyuyamaz. Sonuçta karşısına keçi ayaklı insanların çıkacağını varsayar ve rüyaları da bunlara doğrudur.

Anday’ın Uyuyamazsın memleketin hali düzelene kadar dediği bir alanda var, yukarıda biraz periferiyi geniş tutanlar ne demek istediğimi anlarlar ölümlü olmayı bilmek benim anlattığım. Küçük bir klan olduğunu var saydığımız kabilelerin ilk halleri usuma takıldıkça, çağcıl ve çağdaş olmakta gelir takılır, çoğun oluşan kliklerin kendi kendine başkalarının uykusunu kaçırma hali. Evet kendilerini modern gördüler, haklı gördüler ve sonuçta yabanıl akıllarında kendi uykularını kaçırdılar. Bu bir Dernekte olabilir, bir Devlet. Hepsi aynı sonuçta. Kendi kendilerini yerler en sonunda.

Tanrı ile bir kavgam yok, varın siz düşünün. Gece olanla ve geceyle de bir kavgam yok! Gece olan senin düşmen benim için anlamlı değil. Durup dururken bunu kişisel ilişkilere bağlamak da ne denli bunca. İnsanın geceyle olan ilintisi yalnız dinginlik olmalı. Ya sayrıyla geçen geceler?



  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 
 
 

 

Mersin Post | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinpost.com.tr © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Post basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA