Tarih: 4 Temmuz 2025 Cuma 08:18

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Temmuz ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleşti. Acıbadem Adana Hastanesi İç Hastalıkları Hekimi Uzm. Dr. Burak Can’ın ‘Longevity Sağlıklı Uzun Yaşam Tıbbı’ konulu sunumuyla başlayan toplantı meclis üyelerinin sektörel değerlendirmeleriyle devam etti. Meclis Üyesi Yasemin Taş, kentin sağlık turizmi, tarım, lojistik ve tanıtımı konularında yapılabilecek proje önerilerini paylaştı. 
“Çocukların mesleğe erken başlaması hem toplumsal huzur hem ekonomik gelişmedir”

Toplantıda söz alan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, ilk olarak mesleki eğitime erken yaşlarda başlamanın zorunluluğuna değindi. Dünya ekonomisi beceri odaklı insanların daha rahat iş bulduğunu kaydeden Çakır, beceri ve meslek odaklı gençlerin ekonomide daha rahat yer alabildiğini hatırlattı. “Çocuklarımızı erken yaşlarda mesleki eğitimle buluşturmalıyız. Yaz tatillerinde bile çocuklarımızın bir beceri kazanacağı, mesleki anlamda çırak mantığı ile iş dünyasının içinde, üretimin içinde güvenli şekilde yer alacağı imkanları değerlendirmeliyiz” diyen Çakır, beceri edinip mesleki süreçleri bir işyerinde erken öğrenmesinin çocukların akademik eğitim ve hedeflerini olumsuz etkilemeyeceğini vurguladı. Eğitim sistemine de değinen Çakır, 4+4+4 siteminin çocukları erken yaşta meslek eğitimine entegre edemediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Devletimiz bunu gördü ve MESEM’leri açtı. Dört gün iş yeri bir gün okul sistemiyle okullarını tamamlayan gençlerin iş dünyasına daha erken şekilde daha etkili atıldıklarını ve erken yaşta meslek sahibi olarak hem para kazanmalarını hem ülke üretiminin güçlenmesini hem de tam anlamıyla toplumsal bir huzur ortamı oluşmasını sağlıyor. MESEM’lerin daha etkin çalışmasını sağlamalı, MESEM’lere giden çocuklarımızın sayısını artırmalıyız.”
“Çocuklarımız yaz tatillerinde işyerlerinde olsun”
Mesleği olan, hayata erken yaşlarda atılan gençlerin gelecek kaygısı olmadığını da kaydeden Çakır, beceri ve mesleğe sahip olmayan çocuklarınsa suç ortamına ve kötü alışkanlıklara daha açık hale geldiğini belirtti. “Geleceğe daha güvenle bakan sağlıklı bir nesil için çocuklarımızı yaz tatillerinde erken yaşlarda işyerlerimize davet ederek mesleki becerilerle buluşturmalıyız” diyen Çakır, bu noktada iş dünyasına da görev düştüğünü belirtip, iş insanlarına etik kurullar, güvenlik ve iş sağılığı konusunda daha hassas davranıp uygun ortamlar oluşturmaya davete ekti. Anne ve babaların da bu konuda duyarlı olup çocuklarının yaz tatillerinde bile olsa güvenli şekilde bir işte çalışmalarını sağlaması gerektiğini dile getiren Çakır, “Bir işi başarmanın, bir meslek edinmenin, üretmenin ve toplumda kimliğiyle, mesleğiyle saygı duyulmanın tadını alan çocuklarımız inanıyoruz ki çok daha mutlu olup ülke ekonomimize çok daha büyük katkılar sunacaktır” dedi.
Çakır: “Artık yeni normaller başlıyor”
Çakır, ardından Oda tarafından sektörleri ilgilendiren önemli organizasyonlara değindi. Son olarak Bitkilerin Sesine Kulak Verin, İklim Değişikliğine Uyum Sağlayın isimli proje kapsamında gerçekleştirilen ‘Uluslararası Akdeniz İklim Değişikliği ve Tarım Konferansı’nı hatırlatan Çakır, şu bilgileri paylaştı: 
“Dünya olarak iklim değişikliğine karşı önlemleri 30 yıl önce almalıydık. Bugünse artık değişen iklim koşullarına nasıl uyum sağlayabileceğimizi konuşabiliriz. Yanan ormanlara, kuraklığa karşı neler yapabiliriz? 50 derecelik sıcaklıklarla nasıl mücadele edebiliriz? Bunu düşünmeliyiz. Artık yeni normaller başlıyor. Bu normallere nasıl adapte olabileceğimizi konuştuk konuşmaya da devam edeceğiz.”
Çakır: “İşletmelerin eksiğini tamamlayan bir denetim modeli istiyoruz”
Son dönemlerde firmalara yönelik artırılan cezalara da dikkat çeken Çakır, maliyeden, sigortaya göç idaresinden zabıtaya kadar birçok kamu kurumunun artan cezaları karşısında firmaların zor günler geçirdiğini vurguladı. Bir ceza furyası başladığını kaydeden Çakır, “Artan maliyetler ve ekonomik darboğaz nedeniyle sıkıntı yaşayan firmalarımızın üzerine bir de ceza yükü eklenmesi firmalarımızın üretimlerinin aksamasına, siparişlerinin iptaline ve azalan istihdama yol açıyor. Denetimleri elbette destekliyoruz ancak artan cezaların da zor zamanlar geçiren firmalarımızla ekonomiye verdiği zarar unutulmamalı. İşletmelerin eksiğini tamamlayan bir denetim modeli istiyoruz” dedi. 
“Suriye politikası önemli”
Bir diğer konu olarak Suriye politikasına değinen Çakır, her geçen gün Suriye’ye dönüşün arttığını hatırlattı. Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönmeleri ya da Mersin’de kalmalarının nasıl etki oluşturacağına dair politikalar oluşturulmasının önemine değinen Çakır, “Son olarak tekstil sektörüyle bir araya geldik. Mersin yıllık 150 milyon eşofman üretim kapasitesiyle eşofman üretiminde ülkenin lideri konumunda. Bunun yüzde 35-40’ını ihraç ediyoruz. Bu sektörde en önemli kalem işçilik. Bu nedenle Suriyeli işçilerin gitmesi ciddi bir sorun olabilir. Bu noktada meslek liselerinin önemini ele aldık. Eskiden yaz aylarında çocuklarımız okul bitince çıraklık yapmasını değerlendirdik. Tehlikeli sınıfta olmayan iş gruplarında çocuklarımızın çalışması için yeniden velileri teşvik etmeliyiz. Ayrıca bu sektörümüzün gücünü artırmak, aracısız ihracat gerçekleştirmeleri için kümelenmenin önemini konuştuk. Tekstil Kent Projesini değerlendirdik” dedi. Ocak ayında bir tekstil fuarı düzenlemeye hazırlandıklarını da kaydeden Çakır, bu fuarı geleneksel hale getireceklerini açıkladı.