Tarih: 15 Kasım 2025 Cumartesi 17:45

İş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında Türkiye tarihi bir adım attı. Tamamen yerli ve millî imkânlarla geliştirilen yeni risk analiz yöntemi Proaktif Risk Analiz Yöntemi, kamuoyuna tanıtıldı. Bu yöntem, iş yerlerinde tehlikelerin daha doğru tespit edilmesini ve risklerin etkin şekilde yönetilmesini hedefliyor.
Tüm aşamaları İş Sağlığı ve Güvenliği alanında doktora yapmış olan Dr. Mustafa Hüseyin Keser ve Tarsus Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İrem Ersöz Kaya tarafından geliştirildi. Türkiye’nin kendi dinamikleri, sektörel ihtiyaçları ve mevzuat yapısına yüz 100 uyumlu.
Proaktif Risk Analiz Yönteminin Özellikleri:
Yerli ve Millî: Tüm aşamaları İş Sağlığı ve Güvenliği alanında doktora yapmış olan Dr. Mustafa Hüseyin Keser ve Tarsus üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İrem Ersöz Kaya tarafından geliştirildi. Türkiye’nin kendi dinamikleri, sektörel ihtiyaçları ve mevzuat yapısına yüzde 100 uyumlu.
Bilimsel Temelli: En güncel İSG teorileri ve saha uygulamalarına dayanıyor. İstatistiksel analizler ve veri odaklı yaklaşımlar ile destekleniyor.
Kullanıcı Dostu: Basit, anlaşılır ve kolay uygulanabilir adımlardan oluşuyor. Her sektörden işletmenin rahatlıkla uygulayabileceği şekilde tasarlandı.
Ölçülebilir ve Nesnel: Risklerin değerlendirilmesinde öznel yorumları minimize ediyor; ölçülebilir, kanıta dayalı sonuçlar sunuyor.
Sektörel Uyumluluk: İnşaat, enerji, sağlık, üretim gibi birçok sektörde kullanılmak üzere farklılaştırılabilir esnek yapıya sahip.
Eğitim ve Rehberlik İçeriği: Sadece analiz yapmakla kalmıyor, kurumlara ve İSG profesyonellerine yönelik eğitim ve geliştirme rehberliği de sağlıyor.
Diğer Yöntemlerden Farkları:
Mevcut uluslararası yöntemler çoğunlukla ithal yaklaşımlara dayanıyor ve Türkiye’nin iş gücü, mevzuat ve iş kültürüne tam uyum sağlamıyor. Proaktif Risk Analiz Yöntemi ise yerel dinamikler göz önünde bulundurularak tasarlandı.
Geleneksel risk analizleri tehlikeleri genel başlıklarla ele alırken, Proaktif Risk Analiz Yöntemi detaylı tehdit kaynağı analizi ve çözüm önerisi üretme kapasitesi sunuyor.
Risklerin sadece tespit edilmesi değil, nasıl azaltılacağı veya ortadan kaldırılacağı konusunda da somut adımlar içeriyor.
Eğitimli olmayan kullanıcılar için bile pratik kullanım kılavuzları içeriyor.
Türkiye için Önemi:
İSG alanında dışa bağımlılığı azaltacak.
Yerel iş yerlerinde daha etkin koruma ve güvenli çalışma ortamı oluşturacak.
Uluslararası standartlarla rekabet edebilecek yerli bir analiz aracı sunacak.
İSG kültürünün ülke çapında yaygınlaştırılmasına katkı sağlayacak.
Proaktif Risk Analiz Yöntemi arkasındaki isim olan Dr. Mustafa Hüseyin Keser ve Doç. Dr. İrem Ersöz Kaya, bu çalışmasıyla Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanına yenilikçi, sahaya uygun ve bilimsel bir çözüm kazandırdı. Uzun yıllar sahada çalışan iş güvenliği uzmanlarının karşılaştığı pratik sorunlardan yola çıkarak, kalıcı ve sürdürülebilir bir analiz modeli sundu.
Dr. Mustafa Hüseyin Keser ile Röportaj:
Soru: Öncelikle tebrikler. Türkiye’nin ilk yerli ve millî risk analiz yöntemini geliştirdiniz. Proaktif Risk Analiz Yönteminedir ve neyi farklı yapıyor?
Dr. Mustafa Hüseyin Keser:Proaktif  Risk Analiz Yöntemi, adından da anlaşılacağı gibi sadece tehlikeyi tespit etmekle yetinmiyor. Aynı zamanda o riski nasıl ortadan kaldırabileceğimiz ya da etkisini nasıl azaltabileceğimiz konusunda da rehberlik ediyor. Örneğin, analiz formunun her aşamasında kullanıcıyı düşündük. Teknik bilgiye çok hâkim olmayan kişiler bile rahatlıkla uygulayabilsin diye sade ve anlaşılır hale getirdik.
Soru: Bu yöntemin yerli olması neden bu kadar önemli sizce?
Dr. Mustafa Hüseyin Keser: Çünkü sahadaki gerçek ihtiyaçlara kulak veren bir sistem ancak yerli bir bakış açısıyla kurulabilir. Türkiye’nin iş kültürü, çalışan profili, mevzuat yapısı kendine özgüdür. Proaktif Risk Analiz Yöntemi, bu boşluğu kapatıyor. Hem kendi kaynaklarımızla geliştirdik hem de ihtiyaçlara doğrudan karşılık veriyor.
Soru: Uygulamada nasıl bir kolaylık sağlıyor?
Dr. Mustafa Hüseyin Keser: Yöntemi oluştururken “karmaşık olmasın, ama yüzeysel de kalmasın” diye çok uğraştık. Risk puanlamalarında nesnel ölçütler getirdik. Her aşamada kullanıcıya ne yapması gerektiğini adım adım anlatan açıklamalar ekledik. Formları dijital olarak da kullanılabilir hale getirmeyi planlıyoruz. Bu sayede raporlama süreci hızlanacak.
Soru: Son olarak bu çalışmanın Türkiye için ne anlam taşıdığını düşünüyorsunuz?
Dr. Mustafa Hüseyin Keser: Bu sadece bir analiz yöntemi değil. Bu, Türkiye’nin artık kendi yöntemlerini üretebileceğini, dışa bağımlı kalmadan da bilimsel, etkili ve pratik sistemler geliştirebileceğini gösteriyor. Umarım bu adım, başka alanlarda da yerli ve millî çözümlerin önünü açar. Biz bu katkının bir parçası olduğumuz için gururluyuz.