Tarih: 5 Aralık 2025 Cuma 15:20

Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 91. yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Merkez Başkanı Av. Gülce Dida Çavdar konuşmasında, günümüzde kadınların siyasette temsili eşitlik düzeyine hâlen ulaşamadığını belirterek, “Başta seçme ve seçilme olmak üzere, kadınların haklarının güçlendirilmesi demokrasiyi güçlendirir. Kadınların eşit temsili demokratik toplumun temelidir” dedi.  
“5 ARALIK 1934, EŞİTLİK VE TEMSİL MÜCADELESİNDE HAYATİ BİR EŞİĞİN AŞILDIĞI GÜNDÜR”
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu ile ortak yapılan basın açıklaması Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, yönetim kurulu üyeleri ve avukatların katılımıyla Mersin Barosu avukatlar odasında gerçekleşti. Burada konuşma yapan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Gülce Dida Çavdar, Cumhuriyetimizin hukuk devriminin en önemli dönüm noktalarından olan 5 Aralık 1934 tarihinin, Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı tarih olduğunu hatırlatarak, “Bu tarih aynı zamanda Türkiye'deki ve dünyadaki kadınların yurttaşlık, eşitlik ve temsil mücadelesinde hayati bir eşiğin aşıldığı gündür. Kadınların kamu yaşamına katılımı ve karar alma mekanizmalarında yer almaya başlaması, toplumsal hayatı, siyaseti, ekonomiyi ve demokratik temsiliyeti temelden değiştirmiştir” ifadelerini kullandı.
“KADINLAR SİYASETTE TEMSİLİ EŞİTLİK DÜZEYİNE HÂLEN ULAŞAMADI”
Kadınların siyasette temsili eşitlik düzeyine hâlen ulaşamadığını belirten Çavdar,  “Seçimlerde kadınların aday listelerinde sınırlı ve çoğu zaman seçilmesi güç sıralara yerleştirilmesi, karar süreçlerinden dışlanması; şiddet, tehdit ve ayrımcılık nedeniyle siyasal alandan çekilmek zorunda bırakılması demokratik katılım hakkının özüne aykırıdır. Hukuken tanınmış olmakla birlikte, hakkın eşit ve özgür kullanımını sınırlayan yapısal engeller varlığını koruyor” diye konuştu.
“KADINLARIN HAKLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRİR”
Çavdar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yapısal engellerin başında; kadınların siyasete katılımını sınırlayan toplumsal cinsiyete dayalı roller, siyasi partilerdeki erkek egemen yapılar, şiddetin ve nefret söyleminin normalleşmesi ve karar alma mekanizmalarında kadınların sistematik olarak geri plana itilmesi geliyor. Bu engellerle mücadele, demokrasinin de gereğidir. Çünkü biliyoruz ki, başta seçme ve seçilme olmak üzere kadınların haklarının güçlendirilmesi demokrasiyi güçlendirir. Kadınların eşit temsili demokratik toplumun temelidir.”
 “KADIN-ERKEK EŞİT TEMSİLİ, BAĞLAYICI VE DENETLENEBİLİR BİR HUKUKİ ÇERÇEVEYE KAVUŞTURULMALIDIR”
Çavdar, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu nedenle; yerel ve genel seçimlerde kadın-erkek eşit temsilini sağlayacak düzenlemelerin açık, bağlayıcı ve denetlenebilir bir hukuki çerçeveye kavuşturulması, siyasi partilerin aday belirleme süreçlerinde eşitlik ilkesine uygun şeffaf ve hesap verebilir mekanizmalar işletmesi ve kadın siyasetçilere yönelik her türlü şiddet ile tehdidin etkin biçimde soruşturulması zorunludur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendiren politikalar kararlılıkla hayata geçirilmelidir. Mersin Barosu ve TÜBAKKOM olarak, kadınların siyasette eşit temsili için mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek; hukuki, kurumsal ve toplumsal her alanda eşitlik idealinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”